Hepimiz, hayatta farklı uğraşları,sorumlulukları ve meslekleri olan bireyleriz. Hayatla olan en önemli bağlarımız da burada başlıyor aslında. Eğer farkında olduğumuz sorumlulukları ve yükümlülükleri yerine getirmede başarılıysak kendimizi hayatta daha güvenli, donanımlı ve başarılı hissederiz. Bunun sonucunda da hak ettiğimizi düşündüğümüz kazanımları elde etmişsek, mutlu ve tatminkar yaşarız. Eğer kazanımlarımız bize yetmiyorsa önce hayal kırıklığı ile bir süre idare edip daha sonra bezginliğe dönüşen bir rutin de yolumuza devam ederiz.
Hayatla olan bağlarımızın zayıfladığını, ilk olarak kendimize güvenimizin sonra da hayata karşı inancımızın kaybolduğunu çok kolay fark edemeyebiliriz. Önce depresyon,karamsar ruh hali gibi hafif belirtiler daha sonra ciddi hastalıklara ya da farklı sosyal kayıplara kadar gidebilir.
Hayatımızı sürdüreceğimiz bir işimiz bunun yanında farklı çevrelerde farklı farklı sorumluluklarımız da var. Çocukluğumuzdan itibaren sorumluluklarımızı yapmak için harcayacağımız emeği; neden yapmadığımızla ilgili bahaneler bulmaya harcıyoruz. İşimizi yaparken aldığımız ücretin yeterli olmadığını düşünmemiz savsaklamak için yeterli olabiliyor. Etrafınıza baktığınızda gerçekten o işi yaptığı için mutlu olan, yüreğini ve emeğini koyan, işine ve işyerine saygı duyan kaç tane insan görüyorsunuz?
İşinizle olan bağınız sizin hayattaki en sağlam bağınızdır aynı zamanda. ‘’Neden bu işi yapıyorum?’’yerine ‘’Bu işi yapmamın mutlaka bir sebebi vardır.’’diyebilirsek doğru adımı atmış sayılırız. Hayatta hiçbir şeyin tesadüfen meydana gelmediğini bilerek ve işimizin de bizim hayata neden geldiğimizle ilgili bir ipucu olduğunu fark edersek eğer; bize küsmüş olan hayatımız tekrar gülümsemeye başlayacaktır.
Günümüzde çok acımasız olan iş hayatında hırsın, bencilliğin, açgözlülüğün, entrika ve yalanın işbaşında olduğunu görmek bizi de karamsarlaştırıp, doğrudan uzaklaştırmasına izin vermeyelim. Bu şekilde maddi kazanımlar elde ederek başarılı olduğunu zanneden, bu kazanımların geçici büyüsüne kapılıp kendini kandıran fakat doğruluk,merhamet, sabır gibi evrensel kurallarla işleyen hayatı kandıramayacaklarını bir gün anladıklarında çoğu zaman onlar için artık çok geçtir.
Diliyorum ki bu yanılsamada kaybolmuşların uyanmaları için hayatın onlara zaman zaman verdiği ipuçlarını anlayabilme şansları olsun.
Derya Alkın
