Shangai Sosyal Bilimler Akademisi’nde gerçekleştirilen ve Temmuz ayında yayınlanan akademik çalışmada, kadınların, evilik için gereklilikler eksik olduğunda, evlenmek yerine bekar kalmayı tercih ettiklerini ortaya çıkardı.
Ayrıca çalışmada, yaşları 30 ile 50 arasında değişen kadınların yüzde 82’si, normalde bekar kalmayı tercih ettiklerini belirtti. Aralarında, bir ev satın almanın, evlenmekten daha iyi olduğunu söyleyenler de bulunuyordu.
Araştırmaya katılan kadınların çoğunluğu, evlilik hayatının fazlasıyla tahmin edilebilir olduğunu söylüyorlardı. Evliliğin, hergün işe gidip gelmekten, akşamları hem çocuklarla, hem de ev işleri ile ilgilenmekten ve haftasonları ise aile ziyaretleri yapmaktan ibaret olduğunu öngörmüşlerdi.
Araştırmada, bekar kalma konusunda Çin’de yükselen bu trendin nedenleri incelendiğinde, ilk büyük oranda boşanma dalgasının, komünist rejimin 1950’lerde yeni bir yasa getirerek, feodalistik evlilik geleneklerini yürürlükten kaldırmış olmasıyla gerçekleştiği görüldü.
Bundan sonraki ikinci boşanma dalgası ise, Kültür Devrimi sırasında 1970’lerde, eğitimli gençlerin çalışmak için kırsal bölgelere gönderilmesi ve daha sonra ise bu gençlerin büyük şehirlere dönebilmek uğruna boşanmayı seçmeleriyle gerçekleşti.
Üçüncü dalgada ise, 1990’larda yapılan ekonomik reformların ve politikaların, insanlarda materyalizmi tetiklediği ve geleneksel aile yapılarının daha da bozulduğu ve tüm bunların boşanma oranlarında çok artmaya sebep olduğu görüldü.
Yayınlanan raporda uzmanlar, daha önceki boşanma dalgalarının daha küçük çapta olduğu, fakat bu son trendin ise uzun dönemli olabileceğini tahmin ettiklerini açıkladılar.
Ailelerin Yıkılışı
Yaşam koşullarının pahalı olmasının yanısıra, Çin’de aile kurmaların azalmasının başka birçok nedeni de bulunuyor.
Milyonlarca fakir göçebe işçiler, ailelerinden ve küçük çocuklarından yılın büyük bir zamanı ayrı olmak zorunda kalıyorlar, çünkü şehir hane kayıt sistemi, insanların köken olarak yaşadıkları bölgelerden uzak yerlere taşınmalarına izin vermiyor.
On milyonlarca çiftçi ailesi, köklerinden koparılarak, devletin de çiftlik alanlarını giderek artan bir şekilde istimlak etmesiyle birlikte, güvenli olmayan ekonomik bir geleceğe doğru sürükleniyorlar.
Buna ek olarak, zorunlu tek çocuk politikası, zorunlu zamanı geçmiş kürtaja, zorunlu kısırlaştırmaya ve bebek cinayetlerine neden olurken, aynı zamanda ciddi cinsiyet dengesizliği oluşturmasının yanısıra, Çin’de büyük orandaki kadın intiharlarının nedenlerinden biri olarak da gösteriliyor.
Orjinal ingilizce metin
İlgili Haberler:
Boşanma uyarıcısı Boşanma Sayacı, Çinli çiftleri ayrılmak konusunda tekrar düşünmeye itti
Yaşlanan nüfus ve cinsiyet dengesizliği, Çin’in tek çocuk politikasının sorgulanmasına neden oluyor
Yeni doğan bebek Çin’de ‘Tıbbi Atık’ olarak görülüyor
Zorla göç eden Guangdong’lu köylüler, 12 yıla rağmen hala sefil
