SBS 2013 Haziran Ayında Son Kez Yapılacak

MEB Müsteşarı Emin Zararsız-Resim Kamudan Haberler.com sitesinden alınmıştır

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Emin Zararsız İlköğretimden, ortaöğretime geçiş sistemi olan SBS’nin 2013 Haziran ayında son kez yapılacağını açıkladı.

Zararsız, SBS sınavının 2012-2013 eğitim – öğretim yılının sonunda Haziran ayında takvime göre düzenleneceğini 2013-2014 öğretim yılının sonunda SBS’nin olmayacağını ve bir başka şekilde ortaokuldan liseye yerleştirmenin yürürlüğe gireceğini söyledi. Yeni sistem için çalışmaların sürdüğünü ve yeni sistem kurgulandığında kamuoyuyla paylaşılacağını ifade etti.

Zararsız, NTV Sorun programında soruları yanıtladı.

“Neden 4+4+4. Bu sistemde ne yanlıştı, MEB bu değişikliği pilot bir bölge uygulamasında deneyip sonucu ilgili mercilerde değerlendirerek başlayamaz mıydı?, böylesi daha doğru olmaz mıydı?

Okulların açılma zamanı yaklaştıkça yapılan sisteme dair olumlu veya olumsuz eleştirilerde artmaya başladı. Sizin de ifade ettiğiniz gibi en büyük eleştiri noktası olarak yaş meselesi gündeme getiriliyor. Ama neden 4+4+4 şeklinde kesintili bir eğitime geçildi, bunu farklı şekilde değerlendirmek, bir takım araştırmalar ve ön uygulamalar yapıldıktan sonra hayata geçirmek mümkün değil miydi? Öncelikle 8 yıllık kesintisiz eğitim çok katı bir sistemi ortaya koyuyordu. Bu sistem içinde çocukların kendi kabiliyetlerine göre bir takım alanlara yönlendirilmesine yönelik bir takım seçme imkanları mümkün olmuyordu. Dünya artık 8 yıllık değil 12 yıllık eğitim süresini bile az buluyorken hatta bazı ülkeler üniversite eğitiminin okullaşma hedefini ortaya koymuşken bizim sadece 8 yıllık zorunlu bir eğitim süresini devam ettirmemiz halinde dünya ile rekabet edebilecek bir ülke olmamız söz konusu olamayacaktı. 12 yıllık zorunlu eğitime geçiyorken bu kesintili mi olmalı kesintisiz mi olmalı şeklindeki tartışmalar, bu kanun Türkiye’nin gündeme geldiğinde tartışılması gereken bir konu değil. Türkiye 98 yılından bu yana bunu çok canlı şekilde tartışmakta. Dolayısıyla bu kadar birden bire her şeyin tasarlanıp bir iki gün içinde yürürlüğe konulduğu bir sistem üzerinde konuşmuyoruz biz şu anda. Türkiye’de yıllardan beridir konuşulan, tartışılan, uygulaması yapılan, farklı zamanlar itibariyle farklı kademelendirme sistemlerine dayalı eğitim sistemlerini uygulamış ve bunların hepsinden süzülerek meydana gelen bir sisteme geçilmiş bulunuyor. Dolayısıyla 8 yıllık kesintisiz eğitimin neyi eksikti de 12 yıllık ve kademeli bir eğitim sistemine geçildi demek biraz çağı ıskalamak anlamındaki düşüncelerde ısrar etmek anlamına da geliyor. Türkiye’de eğitim süresinin 12 yıla çıkartılması ileriki yıllarda çok fazlasıyla faydasını göreceğimiz ve Türkiye’nin dünya ile rekabet etmesinde çok büyük katkı sağlayabilecek bir yapı. İlk uygulama yılını bu yıl itibariyle başlayacağımız sistemi orta vadeli sonuçlarına 5-6 sene sonra göreceğiz.

Sabah ortaokulların öğleden sonra ilkokulların kullandıkları eğitim ortamları nasıl düzenlenecek? Örneğin sınıftaki sıralar 12 yaşa göre mi 6 yaşa göre mi olacak?

Türkiye’deki okullarımızın yaklaşık yüzde 23’ünde ikili eğitim yapılmakta geriye kalan okullarımızda tekli eğitim yapılmakta. Dolayısıyla yüzde 23’ündeki fiziki şartlara göre bir değerlendirme yapıp genelleme yaptığımız zaman yanlış sonuca varırız. Ama tabi bu yüzde 23’teki eğitim öğretim gören öğrenci sayımızın oranı bir hayli yüksek yüzde 51’ler civarında. Biz yaşın biraz daha erkene çekiliyor olmasından dolayı özellikle ilkokul birinci sınıflardaki fiziki ortamları yeni gelecek yaş grubuna uygun hale getirmek için yoğun bir şekilde tadilatlar yaptık. Bu tadilatlarda sıraların yükselliklerini biraz daha aşağıya çekilmesi hem bu çocuklarımızın kullanacağı lavabo ve tuvaletlerin yapılarını bu çocukların fiziki gelişimlerine uygun hale getirilmesi ve mümkün olduğu kadar bu çocukların bulunduğu sınıfların giriş katlarında bulunuyor olması. Eğer mümkünse okulun fiziki yapısı imkan veriyorsa bu çocukların bahçeye çıkış yerlerinin ayrılmasının sağlanması. İlkokulla ortaokulun birlikte devam etmek durumunda kaldığı okullarda mümkünse bahçelerin birbirinden ayrılması, kantinlerde ve ortak kullanılan alanlarda bu çocukların daha güvenli bir şekilde o hizmetlerini ve ihtiyaçlarını giderebilmesi için mekanlar oluşturulması şeklinde aşağı yukarı okullarımızın kapandığı tarihten itibaren şu günlere kadar bu tadilatlarımız devam edecek. Bu konuda bazı yerlerde yeteri kadar kaynak olmadığından vesaire hareketle bazı tadilatlar yerine gelmiş olmayabilir. Bireysel olarak meydana gelmiş bu şeylerle bütün sistemin bütün okul yapılarının bütün fiziki yapıların uygun olmadığı şeklindeki bir değerlendirmeyi de lütfen yapmasınlar velilerimiz.

Bu yıl 7 yaşında okula başlayacak çocuklar da var, 5 yaşında başlayacak çocuklar da. O yaştaki çocuklarda 2 yaş fark önemli nasıl bir arada eğitim görecekler? Öğretmenler hangi yaşa göre eğitim verecek?

Öncelikle yeni yapılan sistemle birlikte bir önceki yıla göre mukayese ettiğimiz zaman okula başlayan çocuk yaşında sadece iki aylık bir küçülme söz konusu. Geçtiğimiz öğretim yılında 68 aylık çocuklarımız da okullara başlıyorlardı. Hesaplanan yaşın esas alınacağı tarih itibariyle baktığımız zaman okul açıldığı zaman 68 aylık çocuklarımız okullarda bulunuyorlardı. Bu sene farklılaşan 68 aylığın iki ay geriye çekilmesi. Bu seneki öğretim yılı itibariyle bu yaş farklı iki ay artmış gibi olmakla birlikte önümüzdeki öğretim yılından itibaren bu tamamen aşağıya çekilmiş olacak. Dolayısıyla geçen sene yaşanmış olan sorunlar neyse ondan daha büyük bir sorun yaşanmayacaktır. Geçen seneki müfredata baktığımız zaman bir de bu seneki müfredatı karşılaştırdığımız zaman bunun giderilmiş olduğunu bütün velilerimiz ve bütün çocuklarımız okullar açıldığında görecekler. Bu seneki müfredatımız bu yaş grubuna uygun hale dönüştürüldü.

Bu sene ana sınıfındakiler oyun oynayıp resim mi yapacak, yoksa okuma yazma mı öğrenecek?

Bu çocuklarımız birinci sınıfta geçen sene olduğu gibi akademik temelli bilgi yüklenmeye hemen ilk günden başlamayacaklar. Bu çocuklarımız okulların açılmasından itibaren belli bir zamana kadar biraz anaokulu müfredatı biraz ilkokul müfredatının karıştırıldığı bir yapı içinde  oyun temelli bir öğrenme ile sisteme başlayacaklar. Ve ilerleyen yıllarda bunlara akademik temelli bilgi öğretimi aşaması başlamış olacak. Bizim okullarımızda yaklaşık 1 milyon 250 bin civarında geçmiş öğretim yıllarında ortalama 1. sınıfa kaydolan çocuk vardı. Bu öğretim yılı ve yeni düzenleme çerçevesinde buna 470 bin civarında ilave çocuk gelmiş olacak. Her bir çocuğumuz mutlaka birbirinden çok farklı kabiliyetlere ve yeteneklere sahipler. Biz bunların bir ortalamasını alarak bir müfredat oluşturmak zorundayız. En geriden en ileriye veya en ileriden en geriye doğru her bir çocuk için bireyselleştirilmiş bir müfredat uygulamasına geçmem mümkün olmayacağı için ortalama bir şey almak durumundayız. Dünyada uygulanan sistemlerin tamamı hemen hemen Milli Eğitim Bakanlığı tarafından incelenmiş değerlendirilmiştir ve bunların sonucunda ortaya çıkan şetler somutlaştırılmaya çalışılmıştır. Dünyanın hiçbir yerinde birinci sınıfta iki ay sonra okumanın öğretildiği eğitim sistemi bulunmamakta. Daha çok oyun temelli öğrenme yöntemiyle bunları yaklaşılacak.

Seneye 8. sınıflar tek sınav mı olacak?

SBS bu öğretim yılı bittiğinde bir tek sınav olarak yapılacak ve o sınavın sonucuna göre yerleştirme gerçekleşecek. Ama bir sonraki öğretim yılında biz artık SBS sınavını yapmamış olacağız ve ilköğretimden ortaöğretime geçiş konusunda farklı bir sisteme geçeceğiz. Şu anki yarışmaya ve sıralamaya dayalı SBS sınavı yerine bilgiyi ölçen ve bu ölçün sonucu ortaya çıkan bilgiler çerçevesinde yerleştirmeye dayalı bir sisteme geçmeyi planlıyoruz.

Yeni eğitim sistemi ile Fen Liseleri ve Galatasaray, İstanbul, Robert vb okullara giriş sistemi nasıl olacak? SBS kaldırılacak ise adil bir ölçme yapılabilinecek mi?

Adı geçen okullarımız da Türk milli eğitim sisteminin koymuş olduğu kurallara ve düzenlemelere tabi olan okullarımız. Bunlar farklı kurallara, farklı hukuka farklı mevzuata tabi olan okullarımız değil. Sadece azınlık okulları itibariyle bir takım farklılıklar söz konusu onun dışında bütün özel statülü okullarımızda milli eğitim sistemimiz içinde ve milli eğitim düzenlemelerine tabi olan okullar. Şu anda özel okulların bazıları kendi özel sınavlarını yapmak suretiyle öğrenci alabiliyorlar veya istiyorlarsa SBS sonuçlarına göre yerleştirmeyi yapabiliyorlar. Sonraki dönem itibariyle onların da içinde bulunduğu ve onların da kabul edebileceği bir yerleştirme sistemini biz şu andan itibaren planlamaya başladık. SBS’yi sıralamayı belirleyici bir sistem olmaktan çıkarıp daha çok bilgiyi ölçen bir sınav sistemine dönüştürmeyi planlıyoruz. Okul türleri konusunda da Milli Eğitim Bakanlığı azaltma konusunda ciddi çalışmalar yapmış geçmişten bu yana ve bir planlama dahilinde bu azaltma devam ediyor. Bu azaltmanın sonuçları belki bir veya iki öğretim yılı içinde tamamen tamamlanmış olacak.

Meslek liselerinin de ortaokul bölümleri açılacak mı?

Hayır açılmayacaktır. Aslında imam hatip ortaokullarının, meslek lisesi veya mesleki eğitim okulu olduğunu söylemek de doğru değil. Bizim müfredatımız bizim düzenlemelerimiz çerçevesinde imam hatip liseleri ve imam hatip ortaokulları meslek eğitim kapsamında değerlendirilmemekte.

Yanıt Ver

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.