Tiyatro Sahnelerinde 60 Yılın Tozu: Müşfik Kenter’i Dinliyorum
Kent Oyuncuları, Müşfik Kenter’in 60. sanat yılı, Kent Oyuncuları’nın 50. yılı ve Müşfik Kenter’den Orhan Veli’nin 30. yılında perdelerini “Müşfik Kenter’i Dinliyorum: Orhan Veli 30. Yıl Özel Programı”yla açtı.
Oğuz Aral’ın tasarladığı dekorlar, Yüksel Aymaz’ın ışık tasarımı ve Selmi Andak’ın besteleriyle canlı piyano eşliğinde bir Müşfik Kenter gösterisi.
22-23-24 Şubat tarihlerinde Kenter Tiyatrosunda izleyicisiyle buluşuyor.
http://www.biletix.com/event.htm?id=MTKTD
Hiçbir şeyden çekmedi, nasırından çektiği kadar;
çirkin yaratıldığından bile o kadar müteessir değildi;
gökyüzünü boyardı her sabah, hepimiz uyurken,
uyanır bakardık ki mavi;
onun elifbasının yapraklarında gemiler vardı, kırmızı bayraklı;
penceresinden bütün İstanbul görünürdü ama,
Gemlik’ten dönünce aniden deniz gördüğünde hep şaşırırdı;
sol eli acemiydi, zavallıydı
lakin martıların tüylerindeki telaşı bir tek o görürdü;
kılıksızdı, ama borçlarını ödeyince ihtimal bir kat yeni esvabı olacaktı,
o zaman gidip sevdiğine görünecekti
ve onunla inadına gündüz vakti buluşacaktı muhallebicide;
evkafta çalışırdı,
havalar güzel oldu mu eve ekmekle tuz götürmeyi unuturdu,
şiir yazma hastalığı hep güzel havalarda nüksederdi;
İstanbul’dan herkese ayva gelir, nar gelirdi
ama onun geliri dar gelirdi,
bu yüzden ona günaşırı alacaklılar gelirdi;
atamazdı kendini denize, dünya güzeldi,
yelken olmak, dümen olmak,
kürek olmak, su olmak isterdi,
ama en çok rakı şişesinde balık olmak;
Melih Cevdet’le Oktay Rıfat’tı en yakın arkadaşları.
Hürriyetin kelle fiyatına, esirliğin bedava olduğu bu garip ülkede bir garip şairdi…
Orhan Veli’ydi…
Müşfik Kenter’le 30 yıldır kolkola, memleketi birkaç kere baştan aşağı gezdi, belki yaşarken gezmediği kadar…