Çin Komünist Partisi (ÇKP) lideri ve Devlet Başkanı Xi Jinping, geçmişte Çin’i kontrol eden siyasi şebekeyi dağıtmak için son iki yıldır mücadele ediyor. Grubun gücü ciddi ölçüde azaldı ancak gözlemciler son darbeyi bekliyor.
Parti üst yönetimindeki temizlik, Ekim ayındaki ÇKP’nin dördüncü Genel Kurul toplantısının ardından, devlet haber ajansı Xinhua tarafından açıklanmıştı. Xinhua, “tahliye edilen elli ‘büyük kaplan’ listesini” yayınladı. Çin’deki siyasi gözlemciler için, açıklanan bu listedeki isimlerin aynı siyasi patrona, yani Jiang Zemin’e bağlı olduklarını görmek pek sürpriz olmadı.
Jiang Zemin, ÇKP liderliğine Haziran 1989’da getirildi. Jiang’ın ÇKP Parti Genel Sekreterliği görevi 2002 yılında bitmesine rağmen, parti ve ordu üzerindeki kontrolü devam etti.
Görev dönemi sırasında ve görevi sona erdikten sonra, Jiang Zemin tüm Çin’e yayılan kişisel bağlantıları ve ticari ilişkileri sayesinde kendi menfaatleri için bir şebeke oluşturmuş ve bu şebeke aracılığıyla sonraki lider Hu Jintao döneminde bile devlet üst düzey yöneticilerinin kararlarını etkilemiştir.
Jiang’ın uzun iktidarını en iyi anlatan ve hafızalarda kalan anlardan biri Ekim 2009’da Ulusal Bayram kutlamalarında olmuştur. Genel Sekreter görevinin sona ermesinin ardından yedi yıl geçmesine rağmen, Çin devlet televizyonun yayınladığı görüntülerde, Tiananmen Meydanındaki platformun üzerinde partinin yeni lideri Hu Jintao’nun yanında yer alırken, diğer Parti Merkez Komitesi’nin üyeleri arkada duruyorlardı. Ertesi günü Halk Gazetesi her ikisinin fotoğraflarını eşit ebatlarda yan yana yayınlamıştı.
Devlet Başkanlarının resimlerinin dikkatle denetlendiği ve sansürlendiği bir siyasi sistemde, yayınlanan bu resim, ÇKP’nin mafya babasının kim olduğunu net bir şekilde ortaya koymuştu.
Jiang gücünü ve etkisini, kısmen kurnazca yöntemler ile 2002 yılında Hu’ya devrederek, daha sonra 2007 yılında ve daha sınırlı çapta 2012 yılında zirvedeki kilit pozisyonlara kendi adamlarını yerleştirerek korumuştur. 2007 yılında, önemli kararların verildiği ve partinin kalbi olan Parti Merkez Komitesine iki üye daha eklenmesi için çaba sarf etmiş ve bu üyeliklere kendisine sadık iki kişiyi yerleştirmiştir.
Bu siyasi çetede öne çıkan isimler: eski emniyet müdürü Zhou Yongkang; gizli polis teşkilatı 610 ofisi başkanı Li Dongsheng; üst düzey ordu komutanlarından Xu Caihou ve enerji kaynaklarını yöneten Jiang Jiemin’dir. Xinhua’ya göre bunlar ÇKP’den ihraç edilen 55 kişiden sadece 4 idi. Bu kişiler ve Jiang’ın diğer sayısız yandaşları Çin’in her köşesinde, partiyi ve ekonomiyi kontrol altında tutmuştur.
Ancak günümüzde, Jiang’ın olağandışı, uzun ve zehirli ağının kökleri Çin’den sökülmektedir. Bu ağın yok edilmesi Xi Jinping’in başlattığı yolsuzluklarla mücadele kampanyasının başlıca hedeflerindendir. Fakat Xi tarafından Çin siyasetinden silinen grup farklı suçlamalarla tanınmıştır. İhraç edilen grup marjinal şekilde yozlaşmıştır ve bu durum Çin komünist standartları ile kıyaslandığında bile çok şiddetlidir.
Yolsuzluk
Bahsedilen grubun kilit üyelerine yönelik araştırmalar sürdürülürken, araştırma detayları Çin’deki bazı medya grupları tarafından açıklandığında, gözlemciler, bu kişilerin topladıkları servetler hakkında bir fikir edinmiştir.
Şimdiki yönetimin siyasi görüşlerini paylaşan bir Çin araştırmacısı Zheng Yongnian “Son yıllarda Çin’de gördüğüm yolsuzlukların boyutlarını anlamakta zorluk çekiyorum” demiştir.
“Suç işleyip de yüzbinlerin veya milyonların çalınmasını belki anlayabilirim. Onları çalarak belki daha iyi bir hayat yaşamak için kullanırsınız. Fakat milyarları veya onlarca milyarı hatta yüzlerce milyarın çalınması – işte bunu anlayamıyorum. Bir hayat boyunca bunu harcayamazsınız.”
Jiang’ın hükmettiği bu üst düzey yöneticilerin etrafında bu tür bir yolsuzluk dönüyor, yani mantığa sığmayan olaylar. Uzmanların tespitine göre, uzun yıllar boyunca Jiang’a sadık olan siyasiler için yolsuzluk ve işbirliği, ona sadık kalmaları ve itaat etmelerini sağlayan başlıca yöntem olmuştur.
Daha önceki liderler Mao Zedong ve Deng Xiaoping ile kıyaslandığında, Jiang’ın devrimci bir geçmişi, prestiji ve kredibilitesi yoktu. Partinin yönetimi beklenmedik bir şekilde, Tiananmen Meydanındaki öğrenci olayları ardından gelişen krizin en kötü anında Deng Xiaoping’ten kendisine devredilmişti. Jiang, Şanghay Parti Sekreterliği sırasında öğrencileri bastırma isteğini göstermişti. Tiananmen Meydanındaki katliamın ardından Jiang, Çin Komünist Partisi genel sekreteri olarak muhalif öğrencileri avlamaya devam etti.
Tiananmen krizinden sonra, Deng’in görevi geri devralacağı düşünülüyordu ancak Deng’in 1995 yılında hastalanıp 1997’de ölmesi ile Jiang’ın dönemi başladı.
Jiang’ın kişisel gücüne katkı sağlayanlardan biri petrol sektöründe gizli yollarla önemli ölçüde servet edinmiş Zeng Qinghong idi. Bu kişi Jiang’a yardım ederek, siyasi desteği karşılığında, üst düzeydeki siyasi makamlara tanıdıklarını yerleştirmiş ve Jiang’ın resmi görevlerinin sona ermesinden sonra bile gücünü ve etkisini sürdürmeyi garantilemek için çabalamıştır.
Bunlar, sanayideki kilit sektörleri kontrol altına alarak ve aile fertlerinin ve yakın grupların eline vererek gerçekleşmiştir.
Xi Jingping’in başlattığı kampanya sırasında, Jiang’ın döneminde yapılan yolsuzluğun boyutları kamuya açıklandığında, Çin halkı şaşırmış ve öfkelenmişti.
Örneğin, Çin ordusunun komutan yardımcısı Xu Caihou’nın evine Mart ayında baskın düzenlendiğinde bodrum katında saklanmış bir ton ağırlıkta kağıt para bulunmuştu. Yapılan aramalar sonucunda başka değerli eşyalar, altın, yeşim taşı ve antikalar da ortaya çıktı.
Yolsuzluktan dolayı ülke kötü yönetiliyordu. Jiang’ın döneminde kontrolü kaybedilen sanayi sebebiyle dünyada daha önce hiç rastlanmamış bir çevre kirliliği meydana geldi, su kaynakları ve hava kirliliğinin inanılmaz seviyelere gelmesi sonucu halkın kanser vakaları büyük bir artış gösterdi.
Jiang, polis sistemini kullanarak, Çin’deki bina, arsa istimlak ve yıkım işlerinde kilit rol oynadı. Yolsuzluk yapan yöneticiler, inşaat firmalarıyla işbirliği yaparak insanları tahliye ediyor ve ardından çıkan toplu protestoları bastırıyorlardı.
Yolsuzluk sayesinde, Jiang Zemin, Falun Gong uygulayıcılarına karşı zulüm gibi, kendi siyasi kampanyalarını destekleyen bürokratları ödüllendirme imkanı bulmuştu. Emniyet güçlerini seferber ederek, milyonlarca Çinli’yi etkileyen toplu insan kaçırma, yasadışı tutuklama ve şaşırtıcı derecede vahşi bir işkence başlattı.
Şiddet
Eski tarz siyasi kampanya Çin Komünist Partisinin temel operasyon yöntemi olup, rejimin tarihi bu kampanyaların sonuçlarına göre algılanmaktadır. Mesela 1950’deki temizlik, İleriye Doğru Büyük Sıçrama ve Kültürel Devrim, Mao Zedong’un önemli kampanyaları idi ve onun iktidarı bu kampanyaları yürütmeye odaklanmıştı.
Partinin uyguladığı şiddetin en net örneği Falun Gong’a karşı yapılan kampanya sırasında görülmüştür. Falun Gong’u yok etme kararı Nisan – Mayıs 1999’da verilerek aynı yılın 20 Temmuz tarihinde açıklanmıştır. Resmi istatistiklere göre, o zamanlar Falun Gong uygulayıcı sayısı 70 milyon olmasına karşın Falun Gong kaynaklarına göre 1999 yılına kadar uygulamaya başlayan Çinli sayısı 100 milyonu geçmiştir. Durum ne olursa olsun, zulüm halkın büyük bir kesimini hedef almıştır.
Falun Gong’a karşı kampanya kapsamında uygulayıcılar kaçırıldı, zorla ideolojik baskı altına alındı – bunu 1950’de komünistler “düşünce yapılandırması” veya basitçe beyin yıkaması olarak adlandırıyordu. İşkence sonunda binlerce kişinin öldüğü belgelendi. Ancak Çin dışına bu tür bilgilerin sızdırılması son derece zor olduğu için gerçek ölümlerin sayısının daha yüksek olduğu tahmin ediliyor.
Organ nakli üzerine yapılan araştırmalara göre, Falun Gong uygulayıcılarından zorla organ toplama sonucu, 2000-2008 döneminde yaklaşık 62.000 kişinin öldürüldüğü tahmin ediliyor. Bu vahşi kampanyanın devam ettiği düşünülürse, gerçek sayı bunun çok daha üzerinde.
Bunun yanı sıra, Çin polisi Jiang Zemin’in emirleri doğrultusunda bir takım zihinsel ve bedensel işkence yöntemleri geliştirerek Falun Gong uygulayıcılarını inançlarından vazgeçirmeye zorlamıştır. Bu yöntemlerin detayları Çin’deki zulmü gün yüzüne çıkaran Minghui.org sitesinde açıklanmıştır.
Jiang Zemin’in yandaşları bu vahşi kampanyaya o denli fazla karışmış olmalı ki, Xi Jinping’i Parti yönetiminden uzaklaştırmayı hedefleyen bazı girişimleri desteklemişlerdir.
Devam edecek…
Yazan: Matthew Robertson, The Epoch Times
