Yüzbinlerce İnsan Hong Kong’da Demokrasi İçin Sokaklara Döküldü
Hong Kong – 1 Temmuz’da Hong Kong’un caddeleri protestocular ile doldu taştı. Protestocular, vatandaşlık haklarını talep etmek, kendi temsilcilerini seçebilmek ve daha da önemlisi Çin Komünist Partisi’nin artan müdahalesinden kurtulmak için Hong Kong sokaklarında biraraya geldi.
Protesto yürüyüşleri, yaklaşık 800.000 Hong Kong vatandaşının oy kullandığı resmi olmayan referandumdan hemen sonra başladı. Referandumda evrensel bir hak olan herkese bir oy hakkı, temsilcileri ve başkanı seçebilme hakları talep edildi. Mevcut sistemde parti adayları Pekin tarafından belirleniyor.
Daha önce bir İngiliz kolonisi olan Hong Kong, 1997 yılından beri Özel İdari Bölge olarak Çin Halk Cumhuriyeti’ne bağlı ve yüksek dereceli bir özerkliğe sahip olup siyasi sisteminde en az 50 yıl değişiklik olmayacak.
Ancak özellikle 2003 yılından beri Çin komünist müdahaleleri, tahrikleri ve tehditleri Hong Kong vatandaşlarının uzun yıllardan beri sahip olduğu özgürlüğün bir kısmını götürdü. Son birkaç yılda Pekin’in baskısı daha da arttı.
Çin Komünist Partisi (ÇKP)’nin Yabancı Propaganda Ofisi, geçtiğimiz günlerde Hong Kong özerkliğinin merkezi Parti yönetimine bağlı olduğunu ve egemen olmadığını belirten bir hükümet raporu yayınladı.
Bu raporu Hong Kong vatandaşları bir tehdit olarak algıladılar ve haklarını savunma mücadelesi referanduma katılan ve protesto eden insan sayısını bu yıl daha da artırdı.
7 milyon nüfusa sahip Hong Kong’da, bu yıl ki protestolara 500.000’nin üzerinde insanın katıldığı tahmin ediliyor ve 2003 yılından beri en fazla protestocu sayısına bu yıl ulaşıldı.
Protestocuların sloganlarında ve afişlerinde şu sözler yer alıyor: “Kendi hükümetimizi biz seçeriz.” “Leung Chun-ying istifa” ve “ÇKP Faşizmine Hayır.”
Haberi hazırlayanlar: Lu Chen, Li Zhen ve Lin Yi