İstanbul’da bulunan Falun Dafa uygulayıcıları, 20 Temmuz 1999 tarihinin Çin Komünist Partisi’nin Falun Dafa uygulayıcılarına başlattığı zulmün resmi tarihi olması nedeniyle Çin Konsolosluğu önünde toplandı.
20 Temmuz 1999 tarihinde Çin’de Çin Komünist Partisi tarafından Doğruluk, Merhamet, Hoşgörü’yü savunan Falun Dafa uygulayıcılarına karşı başlatılan zulmün 23. yılında İstanbul’daki uygulayıcılar bir araya toplandı.
Falun Dafa uygulamasına gönül veren bir kısım Falun Dafa uygulayıcısı, zulmün bitirilmesi ve zulümde ölenleri anmak için Sarıyer’de bulunan Çin Konsolosluğu önünde toplandı. Uygulayıcıların düzenlediği sessiz protestoda ‘Falun Dafa İyi’, ‘Çin’deki Zulmü Durdurun!’, ‘endccp.com/tr‘ yazılı pankartlar elde tutuldu. Pankartları tutan uygulayıcıların arkasında endccp imza kampanyası için imza toplayan ve broşür dağıtan uygulayıcıların olmasının yanı sıra ellerinde zulüm pankartları tutan ve Falun Dafa egzersizlerini yapan uygulayıcılar bulundu. Protesto alanında meditasyon uygulamasına ait huzurlu müzikler çalındı.
Polis kontrolüyle sabah 9.30’da başlatılan protesto yaklaşık 1 saat sürerek sessizce bitirildi.
Falun Dafa Çin’de Neden Zulüm Görüyor?
Çin’de hızla halka yayılmaya başlayan Falun Gong uygulaması, 1999 yılında 100 milyon kişinin uygulamaya başlamasıyla, Çin Komünist Partisi (ÇKP)’nin dikkatini çekti. Milyonlarca kişinin sokaklarda düzenli şekilde aynı meditasyonu uygulaması ve bu nüfusun Çin Komünist Partisi (ÇKP) üye sayısını aşması bir tehdit olarak algılandı.
1999 yılında dönemin devlet başkanı Jiang Zemin tarafından uygulamaya yasaklama emri verildi. Emrin hemen ardından karalama kampanyaları başlatıldı ve Falun Dafa’nın yok edilmesi istendi.
Uygulayıcıların herhangi bir suç kaydı olmamasına rağmen aniden evlerine baskın düzenlendi ve bir gecede binlerce kişi hapislere atıldı.
Aynı zamanda uygulayıcıların organ kalitelerinin yüksek olduğu bilimsel olarak kanıtlandığı için, devlet hastaneleri tarafından organ naklinde yoğun talep görmektedir. Çin Komünist Partisi tarafından toplama kamplarında hapsedilen uygulayıcıların; rızası olmadan organları alınmakta ve devlet hastanelerine yüksek meblağlara satılmaktadır.
Hapislerde uygulanan ağır işkenceler sonucu bugüne kadar 4476 kişinin ölümü kanıtlanmıştır ancak Kanada insan Hakları Avukatı David Matas gibi çeşitli ülkelerdeki İnsan Hakları Avukatları ve işkence kamplarına tanık olan insanlar ölümlerin akıl almaz şekilde fazla olduğunu savunmaktadır.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.