WASHINGTON—Dünyanın dört bir yanından gelen Falun Gong uygulayıcıları ve arkadaşları 14 Temmuz’da Washington D.C.’de Falun Gong’a yapılan 12 yıllık işkencenin sona ermesi umuduyla bir miting düzenledi.
Mitingden bir gün önce, Senatör Menendez ve Coburn ABD senatosuna bir önerge sundu. Bu, Çin Komünist Partisi’ne (ÇKP) karşı büyüyen hareketi ilk kez tanıyan kongre önergesi oldu.
Kongre üyesi Ileana Ros-Lehtinen, Parlemanto binası önünde yaptığı konuşmada Pekin’deki Çinli yöneticileri ağır dille eleştirdi. Ortadoğu’da çıkan ayaklanmalardan korkan Çin devletinin, Şubat ayından bu yana, Çin’de internet kullanıcılarına, gazetecilere, insan hakları savunucularına ve Falun Gong uygulayıcılarına uygulanan baskıyı daha da artırdığını dile getirdi.
“Pekin’deki paranoyak devlet liderleri, Yasemin Devrimi ile bir bağlantısı olacağından korkarak, ‘Yasemin Çiçeği’ adlı geleneksel Çin halk şarkısını bile yasakladı” dedi.
Kongre üyesi Chris Smith, “Nobel Barış Ödülü sahibi bir Başkan geçen Ocak ayında Hu Jintao buradayken insan haklarından bir kere bile bahsetmedi” diyerek yönetime özellikle ABD Başkan’ına sitem etti.
Smith, aynı zamanda ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ı da bu konuda sert tavır almadığı için eleştirdi. İnsanlar sadece inançları yüzünden, Falun Gong uygulayıcısı oldukları için işkence ile öldürülüyor dedi. Kongre üyesi ABD yöneticilerine sitem etti. Cumhuriyetçi üye, Obama’dan önceki Başkan George W. Bush’u da Çin’deki insan hakları konusunda çekimser kaldığı için eleştirdi.
Smith, insan hakları ihlalleri yapan herhangi bir Çin yetkilisinin Amerika Birleşik Devletleri’ne giriş için vize almasını engelleyecek bir yasa tasarısı sunduğunu bildirdi.
Kongre üyesi Dana Rohrabacher, komünist Çin ile iş yapanları hedef alarak “Çin’e giden Amerikalı iş adamlarına sesleniyorum. Bir canavar rejim ile iş birliği yapıyorsunuz” dedi. Rohrabacher “Bu işbirliği Amerikan halkının değerlerini yansıtmamaktadır ve bu işbirliğini yapanlar ikramiye toplarken, burada fabrikalar kapatılıyor. Çin’de kurulan fabrikalar bizim inandığımızdan farklı olarak sendikal haklara izin vermiyor. Büyük işletmeler için kısa vadeli kardan daha önemli şeyler olduğunu görmemiz gerekir” dedi.
Rohrabacher “Çin’de ‘şeytani gücün’ devam etmesine izin veriliyor ve engellenmiyor, bu şeytani güç sonunda Amerika Birleşik Devletleri halkını da olumsuz etkileyecek” diyerek uyarmaya çalıştı. Rohrabacher, Çin’in vahşi rejimi konusunda Amerikan halkını uyandırdıkları için Falun Gong uygulayıcılarına teşekkür etti. “İnsanlar sizi dikkate almaz ise, bu dünyanın iyiliği için inanılmaz bir güç kaybetmiş olacağız” dedi.
Uygulayıcıların ÇKP’ye karşı mücadelesine destek olan ABD Kongresi üye sayısı son yıllarda giderek artmakta. Kongre üyesi Sam Farr dokunaklı dayanışma çağrısı yaparak “Doğruluğu konuşanlar, merhamet gösterenler ve hoşgörüyü anlayanlar, zulüm değil, saygı görmeli” dedi.
Kongre üyesi Gus Bilirakis, Falun Dafa ile dayanışmayı ifade ederek “Ben de yanınızda duruyorum ve doğruluk, merhamet ve hoşgörü ilkelerini paylaşıyorum” dedi.
Kongre üyesi John Garamendi’nin mesajı, yardımcısı Charles Dambach tarafından mitingde okundu. “Uygulayıcıların hayat hikayelerini duydum ve bizzat acı, eziyet, zorla ayrılık ve hatta ölüm dolu gerçek yaşam hikayelerinden çok etkilendim” dedi.
Yoğun program sebebiyle birçok senatör ve kongre üyesi mitinge katılamadı ancak bildirilerini yayınladı.
Çin’in Ayıbı
ABD Uluslararası Din Özgürlüğü Komisyonu Direktör Yardımcısı Dr. Scott Flipse “Kendi halkına zulüm bitene kadar Çin’i güvenilir bir güç olarak görmek zordur” dedi. Flipse “Zulüm, işkence, ve Falun Gong’un yok edilmesi girişimleri bir gün ‘Çin tarihinin bir ayıbı’ olacaktır” dedi. En üst düzey Amerikan hükümet yetkililerini Falun Gong sorununu Çinli yetkililer ile görüşmeye çağırdı. “ABD’nin dünyanın diğer ülkelerini Çin’deki değişim için harekete geçirmesi gerekiyor” dedi.
Özgürlük İçin Falun Gong Ön Cephede
Çin’deki özgürlük arayışında Falun Gong uygulayıcılarının önemli rolü mitingde devamlı gündeme getirildi. Savunma Forumu Vakfı Başkanı Suzanne Scholte “Falun Gong uygulayıcılarının, Çin’de insan hakları için ön cephede savaşmakta olduğunun farkındayım. Bu savaş onların tercihi değil elbet. Onlara zorla dayatıldı” dedi.
Falun Gong uygulayıcıları en ciddi hedef olmasına rağmen, Gunawardena Vaughn “ÇKP, Çin’de Falun Gong uygulayıcılarına yapılan aşırı baskıyı insan hakları avukatlarına ve savunucularına ve diğer etnik ve dini azınlıklara uygulamaya başladı” dedi.
ABD Uluslararası Af Örgütünün direktörü T. Kumar, Çin’de öldürülen birçok Falun Gong uygulayıcısının belgelenmiş olduğunu söyledi. Başkan Obama’nın sessiz kalmaması gerektiğini bildirdi.
Tuidang – Partiden İstifa
Komünist rejimin Falun Gong’dan korkmasının bir diğer nedeni, Falun Gong uygulayıcıları tarafından başlatılan Tuidang hareketidir. “Tuidang” ÇKP veya ona bağlı gençlik örgütleri, Genç Öncüler ve Komünist Gençlik Birliği üyeliklerinden çekilme ya da vazgeçmek anlamına geliyor.
Kasım 2004’te The Epoch Times’da yayımlanan “Komünist Parti Üzerine Dokuz Yorum” adlı yazı dizisi ile hareket daha da ivme kazandı. Bu yazı dizisi partinin şiddet dolu ve düzenbaz geçmişini sansürsüz bir şekilde açıklamaktadır.