Kızılderililer 70 Milyondan 3 Milyona Nasıl İndi
Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Galerisi bu günlerde Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen resim, heykel , seramik alanlarında 1000 i aşkın eserin sergilendiği 35 galeriden 155 sanatçıyı ağırlıyor. 7-15 Nisan 2012 tarihleri arasında devam edecek sergiye giriş ücretsiz.
Birbirinden farklı konularda çok sayıda resim, seramik ve heykelin sergilendiği standlardan birisi de Kürşat Sanat Galerisi sahibi Kürşat Yılmaza ait. Kürşat Yılmaz’la Sadece Kızılderilileri konu edindiği ilginç sergisi ve Kızılderililer üzerine konuştuk:
SŞ: Kürşat Bey, resimlerinizde Kızılderili konusunu seçmenizin sebebi nedir?
KY: Her ressam bir tema seçer. Benim de konum ‘Kızılderili’. Bu onların yaşayış felsefeleriyle de ilgili. Çocukluğumdan beri ilgilendiğim bir konu. Hayat tarzları, yaşadıkları soy kırımlar, doğaya karşı olan tutkunlukları hepsi beni etkilemiştir. Dolayısıyla yaklaşık beş yıldır Kızılderili portresi yapıyorum. Bu sene Kızılderili portrelerinin yanı sıra temalarıyla da ilgili grafiksel soyutlamalara geçtim. Bizim yaşımızdakiler hatırlar ,bizler Tommiks, Teksaslar okuyarak Kızılderilileri tanıdık. Kızılderililer her zaman beyazlara karşı olumsuz gösterilmişlerdir. Aslında yıllar sonra bu araştırıldığında bizim okuduğumuz şeylerin tam tersine Kızılderililer kendi dünyalarını ellerinden almak isteyenlere karşı kendilerini savunmuşlardır. İspanyol’lar tarafından yapılan soykırım sonucunda o zaman 70 milyon olduğu tahmin edilen Kızılderili topluluğu bu gün dünyada 3 milyonluk bir topluluk haline getirilmiştir. Bu düşünüldüğünde soykırımların konuşulduğu dünyamızda bu konu konuşulmamaktadır. Kızılderili soykırımı neden konuşulmaz onu anlamış değilim.
Türkiye’de Kızılderili konusunu en fazla işleyen benim. Türkiye’de onların sesi olmaya gayret ediyorum.
SŞ: Onlar kendilerini mi koruyorlardı ?KY: Tabiî ki ,vatanlarını , kendilerini koruyorlardı. Amerikanın Keşfiyle başlayan süreçte , düşünebiliyor musunuz, 70 milyon nüfuslu bir topluluktan şu anda 30- 40 kişilik kabileler halinde rezervasyon bölgelerinde sefil halde yaşayan 3 milyon kızılderili kalmış.
SŞ: Kızılderililerin felsefesi dediniz. Yaşam felsefeleri nedir?
KY: Şaman kültürüne sahipler. Baktığınız zaman sanki ortak bir kültüre sahibiz. Zaman zaman Türk geni taşıdıkları söylenir. Yapılan araştırmalarda bazı kabilelerde 1300’lü yıllarda Cengiz Han’ın elinden kaçan Türkler Bering Boğazı’ndan geçerek Kızılderili kabilelerinden bazılarıyla evlilikler yapmışlar. Böyle bir gen taşıma olayları var. Bunun yanı sıra kilim desenlerinden tutun da davranış biçimlerine kadar pek çok konuda Türklerle benzeşim gösteriyorlar. Onurlarıyla hala ayakta kalabilmeleri, taviz vermemeleri benim için çok önemli. Ezilmişlikleri… Bir ressam olarak ne yapabilirsiniz? Bunları resmederek konunun güncelliğini korursunuz. O da sanki benim görevimmiş gibi.
Biz aslında Kızılderilileri çok seviyoruz. Türkler Kızilderililere gerek yaşayış biçimlerine gerek filmlerine sevgiyle bakarlar.
SŞ: Onlarla tanıştınız mı?
KY: Var , arkadaşlarım var. Şu anda Alaska’da Kızılderililer var. Sosyal paylaşım sitelerinin çok önemi var. Yaklaşık 100 küsur tane Kızılderili arkadaş edindim. Onların yaptıkları resimlere bakıyorum, Onlar benim resimlerime bakıyorlar.
SŞ:Ne diyorlar peki ?
KY: Çok beğeniyorlar. Onların beğenileri benim çok hoşuma gidiyor. Kendi içlerine kapalı bir toplum gibi görünürler. Başkalarına karşı öyle çok sıcak değillerdir. Mimikleri bile soğuktur. Gülen bir Kızılderili fazla görmedim. Tabiî ki yıllarca işkence çekmişler nasıl gülsünler.
SŞ: Şimdi nasıl yaşıyorlar, bizim filmlerde gördüğümüz gibi yaşayan Kızılderililer var mı?
KY:Çadır hayatında değil, fakat rezervasyon bölgelerinde çok sefil bir hayat yaşıyorlar. Dileniyorlar.
SŞ: Ezilmişlikeri devam ediyor yani.
KY: Tabi tabi devam ediyor. Zengin Kızılderili dünyada sayılıdır. Amerika’da Kanada’da yaşayanlar genellikle korkunç bir sefalet içindeler. Alkolik olanlar, uyuşturucu kullananlar var.
SŞ: Kızılderililer şu anda en çok dünyanın neresinde bulunuyorlar?
KY: Amerika’da, Kanada’da var. Dünyanın çeşitli yerlerinde var. Bir de benim Türk arkadaşımla evli Alaska’lı Kızılderili var. Alaska’lı Kızılderililer Şu anda dünyada yüzde 22’yle saf Kızılderili kanıyla en saf olarak kalabilenlerdir. Bu arada Japonlarla, Korelilerle , Türklerle karışmışlardır.
SŞ: Kaç yıllık bir geçmişleri var?
KY: 1459’lardan beri Amerika’nın keşfiyle başlamış soykırımlar. Hiçbir ülke yoktur ki dünyada böyle bir soykırım yaşamış olsun. Bartolomeo De Casas’ın ‘Kızılderililer Nasıl Yok Edildi’ kitabında (ki soykırım anında kendisi de içlerinde bulunmuş) diyor ki; biz Türkleri Barbar bilirdik ancak İspanyolların ( bu arada kendisi de İspanyol) bu soykırımını gördükten sonra vatanımdan nefret eder hale geldim. Dolayısıyla İspanyollar , İngilizler bu soykırımla insanları bu hale getirmişler.