Ünlü Yazar Jung Chang: Mao’nun Bilinmeyen Hikayesi

Fotoğraf: Brent Lewin/Bloomberg via Getty Images
Fotoğraf: Brent Lewin/Bloomberg via Getty Images

Jung Chang her zaman yazarlığın kaderinde olduğunu biliyordu. Ancak Çin’de Mao Zedong işkencesi altında yaşarken, “Yazar olmanın hayalini kurmak bile benim için imkansız” diye düşünüyordu.

Romanya Epoch Times’dan Adrian Sturdza, ünlü yazar Chang ile hayatı ve kitapları üzerine bir röportaj yaptı.

Dünyaca ünlü Çin asıllı İngiliz yazar Chang, “Mao: Bilinmeyen Hikaye” adlı kitabı tarihçi eşi Jon Halliday ile birlikte 2005 yılında yazdı.

Chang, kitabı ile ilgili araştırma yaparken bu kitabın eşi ve kendisi için büyük bir risk olduğunun fakındaydı. Ancak her ikisinin de önceliği bu olduğu için bu düşünceyi bir kenara itip yollarına devam ettiler.

“Sanıyorum ikimizin de önceliği adalete bağlı kalmak ve gerçeği açıklamaktı” dedi.

Tarihi olduğu gibi aktarma ve Çin tarihi hakkında siyasi çıkarlar ile şekillenen modern anlatılara meydan okuma cesareti herkese örnek olmuştur. Bu cesaret, yazmaya başlaması için ona ilham olan anne ve babasından geliyordu.

İlk kez babasının tutuklanmasının ardından yazmaya başladı. Babası yaklaşık üç milyon kişinin öldürüldüğü 1966’dan 1976’ya kadar süren Kültür Devrimini protesto ederek Mao’ya karşı geldiği için tutuklandı.

O sırada Chang 16 yaşındaydı. Chang yatağına yatıp şiir yazmaya başladığı sırada babasına işkence yapan adamlar eve baskın yaptılar. “Tuvalete koşup şiirimi yırtmak zorunda kaldım ve sifonu çektim ve ilk yazarlık maceram sona erdi. Ancak yazı yazma arzusu beni hiç terk etmedi” dedi.

Mao’ya karşı gelerek babası tutuklandı, işkence gördü, delirtildi ve bir kampa sürgün edildi. Çok genç yaşta hayatını kaybetti. Babam için prensipleri, adalet ve gerçeği arayışı onun için her şeyden daha önemliydi” dedi.

Chang, Himalaya dağlarına sürgün edildi ve orada sağlık görevlisi, demir işçisi ve elektrikçi olarak çalıştı.

“Toprağa gübre atarken, elektriği kontrol ederken, görülmez kalem ile aklımda hep yazıyordum. Kalemi kağıda değdiremedim” dedi.

Bir sonraki sefer annesi için yazmaya başladı. Annesinin hayatını, anneannesinin hayatını ve babası ile olan ilişkisini dinledi.

Annesinin hikayesi Chang’a ilham oldu ve gerçek Çin tarihini araştırmaya başladı. Süreç ve kayıp tarihler hakkında yazmak ona tarih detektifliği yapma ve gerçeği bulma zevki yaşattı.

Adrian Sturdza ve Joshua Phillip, The Epoch Times

Yanıt Ver

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.