ABD, Çinli Yetkiliye; Falun Gong Zulmündeki Rolü Nedeniyle Yaptırımda Bulundu
Trump yönetimi, 10 Aralık’ta Çinli bir yetkiliye, Falun Gong uygulayıcılarına karşı “ağır insan hakları ihlallerine” karıştığı için yaptırım uyguladı. Falun Gong, 1999’dan beri Çin Komünist Partisi (ÇKP) tarafından zulüm gören ruhani bir uygulamadır.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Amerika Birleşik Devletleri’nin güney Fujian Eyaleti, Xiamen şehrindeki Wucun polis karakolunda bir polis şefi olan Huang Yuanxiong’un ABD’ye girişinin engelleyeceğini söyledi. Kısıtlama, aynı şekilde Huang’ın karısı için de geçerli.
Pompeo yaptığı açıklamada, “Huang, özellikle Falun Gong uygulayıcılarının inanç özgürlüklerinin ciddi ihlalleriyle, yani Falun Gong uygulayıcılarının inançlarını uyguladıkları için gözaltına alınması ve sorgulanması ile ilişkilidir.” dedi.
Uluslararası İnsan Hakları Günü‘nde yapılan yaptırım, Amerika Birleşik Devletleri’nin bir Çin Komünist Partisi (ÇKP) görevlisini, Falun Gong taraftarlarına zulmetmedeki rolü nedeniyle ilk kez cezalandırmasıdır.
Huang, önemli insan hakları ihlalleri nedeniyle; Dışişleri Bakanlığı, Yabancı Operasyonlar ve İlgili Programlar Tahsis Yasası 2020’nin 7031 (c) bölümü uyarınca 10 Aralık’ta Dışişleri Bakanlığı tarafından yaptırım uygulanan 17 yabancı yetkiliden biriydi. İfadeye göre, bu tür uygulamalar, devlet sekreteri “yabancı hükümet yetkililerinin ağır bir insan hakları ihlali veya ciddi bir yolsuzluğa karıştığına dair inandırıcı bilgilere” sahip olduğunda yapılıyor.
Falun Gong (aynı zamanda Falun Dafa olarak da bilinir), Çin rejimi tarafından yirmi yıldan fazla bir süredir acımasızca zulüm gören ruhani bir uygulamadır.
Meditatif egzersizlerden ve doğruluk, merhamet ve hoşgörü ilkelerine odaklanan bir dizi öğretiden oluşan uygulama, 1990’larda popülerliğini artırdı ve on yılın sonunda, o zamanki resmi tahminlere göre; Çin’de 70 ila 100 milyon taraftarıyla birlikte büyüdü. Falun Gong’un popülerliğinin tehdidi altındaki Çin Komünist Partisi (ÇKP), tüm devlet aygıtlarını kullanarak uygulamaya karşı sistematik bir yok etme kampanyası başlattı.
Falun Dafa Bilgi Merkezi’ne göre, o zamandan beri milyonlarca kişi hapishanelerde, çalışma kamplarında ve diğer tesislerde gözaltına alındı ve yüz binlerce kişi hapsedilirken işkence gördü. Zulümden kaynaklanan 4.000’den fazla belgelenmiş ölüm var, ancak uzmanlar, komünist Çin’den gelen bilgileri doğrulamadaki aşırı zorluk nedeniyle gerçek rakamın muhtemelen çok daha yüksek olduğunu söylüyor. Buna ek olarak, bağımsız uzmanlar; Çin’in tutuklu Falun Gong uygulayıcılarının organlarını, organ nakli pazarında satmak için uygulayıcıları öldürdüğünü ortaya çıkardı.
Pompeo açıklamasında, “Çin Halk Cumhuriyeti hükümeti, uluslararası alanda tanınan düşünce, vicdan ve din veya inanç özgürlüğü hakkını ihlal etmek de dahil olmak üzere; Çin’deki insanlara karşı korkunç ve sistematik tacizlerde bulunurken, dünya boş duramaz.” dedi.
Falun Dafa Bilgi Merkezi’nin yönetici direktörü Levi Browde, “Çin’de Falun Gong’u uygulayan kişilerin sistematik olarak gözaltına alınması, işkence görmesi ve öldürülmesinden bireyleri sorumlu tuttuğunu” söyleyen hükümetin hareketini alkışladı.
Browde, The Epoch Times‘a yaptığı açıklamada, “Çin genelinde on milyonlarca insan Falun Gong uyguluyor ve birçoğu Çinli yetkililerin elinde devam eden suistimallere maruz kalıyor. Bu ihlalleri belgelemek için çalışmalarımıza devam edeceğiz, böylece daha fazla yetkilinin hesap sorması sağlanabilecektir.” dedi.
Devam Eden Zulüm
Çin’deki Falun Gong zulmü hakkında ilk elden bilgi için gerçek-zamanlı bir bilgi noktası olan Minghui.org’dan alınan kayıtlar, yalnızca 2020’nin ilk yarısında 5,300’den fazla Falun Gong uygulayıcısının gözaltına alındığını veya taciz edildiğini gösteriyor.
Fujian eyaletindeki yetkililer, uygulayıcıları ağır bir şekilde bastırdı. Örneğin, yerel bir ortaokul öğretmeni olan Ye Guohua, Minghui.org’a göre 2002-2013 yılları arasında, beş yıldan fazla olmak üzere, tam üç kez hapse atıldı. Ocak 2018’de, bir arkadaşının evinde beş uygulayıcı ile Falun Gong egzersizleri yaparken, polis hepsini tutukladı ve o gece saat 01: 00’e kadar işkence yaparak ve sorguya çekti. Memurlar daha sonra, Ye’nin evine baskın yaptı ve onu gözaltına aldı. Sonra, o yılın Eylül ayında, polis aniden Ye’nin ailesine gelerek, akut bir hastalığı olduğunu ve acil yardım hizmetlerinde olduğunu iddia ederek onu gelip kurtarmalarını söyledi.
Minghui.org’a göre, aile Ye’yi görünce, vücudunun her yerinde şişlikler olduğu gördü ve bilnci de yerinde değildi. Doktor, Ye’nin sahip olduğu hastalığı açıklamayı reddederek; onlara kalbinin, karaciğerinin ve böbreğinin “tamamen kötüye gittiğini” söyledi. Ve Ye, üç gün sonra öldü.
Trump yönetimi, Çin Komünist Partisi (ÇKP)’nin yaygın hak ihlallerine cevaben giderek daha sert bir çizgi izledi. Daha önce, Sincan bölgesindeki Uygur Müslümanlarını bastırmadaki rolleri nedeniyle, Çinli yetkililere yaptırım uygulamış ve Çinli şirketleri kara listeye almıştı. Hong Kong’daki özgürlüklerin erozyonunu seyretmeye devam eden Çinli ve Hong Konglu yetkililere uygulanan yaptırımların sayısı giderek artmaktadır.
Pompeo, bu uygulamaların “insan haklarını büyük ölçüde ihlal edenler için hesap sormanın teşvik edilmesinin altını çizdiğini” ve “tüm insanların özgür olma konusunda nesillerdir saygı duyulan Amerikan arzusunu” ifade ettiğini söyledi.
Yazan: Cathy He ve Eva Fu; Epoch Times
Çeviri: Yasemin Erdem, Epoch Times Türkiye
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.